3 Haziran 2016 Cuma

Spor: 2016 Roland Garros Çeyrek Finallerin Ardından


Turnuva bu sene yağmurdan oldukça etkilendi diyebilirim. Turnuvanın 9. günü olması gereken maçların tümü yağmur nedeniyle ertelendi. Bir sonraki gün ise yine maçların birçoğu tamamlanamadı ve dördüncü turdaki maçların tamamının bitmesi 11. günü buldu. Ben bu yazımda turnuvanın 11 ve 12. günlerinde oynanan çeyrek finallerden bahsedeceğim.



Dünya 2 numarası Andy Murray’nin çeyrek finaldeki rakibi Fransız raket Richard Gasquet’ti. Maça iyi başlayıp ilk sette 5-2 öne geçen Murray setin devamında Gasquet’in gösterdiği dirence en gel olamayınca önde götürdüğü seti 7-5 kaybetti. İkinci set de yine çok çekişmeli geçti ancak bu sefer seti 7-3’lük bir tie-break’le kazanmayı başaran Murray setlerde durumu 1-1 yaptı. Maçın devamında ise Murray oyuna tam anlamıyla üstünlüğünü koymuştu, hatta Gasquet’i yanına bile yaklaştırmadı denilebilir, ancak Gasquet de zaman zaman müthiş vuruşlar çıkartarak izleyenlerini kendine hayran bıraktı. Sonraki iki sette ev sahibi rakibine sadece 2 oyun bırakan Murray, maçı 5-7 7-6(3) 6-0 6-2’lik setlerle kazanarak adını geçen senenin ardından bir kez daha yarı finale yazdırdı.


Murray’nin yarı finaldeki rakibinin belirleneceği maçta ise son şampiyon Stan Wawrinka ile Albert Ramos-Vinolas karşı karşıya geldiler. Turnuvanın 3 numaralı seribaşı Wawrinka oldukça rahat bir galibiyet aldı denebilir. Sadece son setinde biraz zorlandığı maçı 6-2 6-1 7-6’lık 3 sette kazanmayı başaran Wawrinka, yarı finale yükseldi ve Andy Murray’nin rakibi oldu. Wawrinka’nın kazandığı maçlardan sonra çekip kendi Snapchat ve Instagram hesaplarından paylaştığı videolar ise oldukça eğlenceli oluyor.


Yağmur nedeniyle zaten zorlu geçen dördüncü tur maçını birkaç günde bitirmek zorunda kalan dünya 1 numarası Novak Djokovic ise çeyrek finalde yine yağmurdan etkilenerek maçını farklı günde bitirmek zorunda kalan Tomas Berdych ile karşılaştı. Dördüncü turda Roberto Bautista Agut karşısında özellikle maçın başında zorlanıp ilk seti de kaybeden ama sonrasında maçı 3-6 6-4 6-1 7-5’lik 4 sette bitirmeyi başaran Djokovic, Berdych karşısında ise rahat bir maç çıkardı. Dördüncü turdakinden daha pozitif, daha iyi de bir görüntüsü vardı bu maçta. Sonuç olarak Berdych’i 6-3 7-5 6-3’lük setlerle geçen Djokovic, yarı finale yükselmeyi başardı.


Son yarı finalist kariyerlerindeki ilk Grand Slam yarı finaline çıkmaya çalışan Dominic Thiem ile David Goffin’in çeyrek final karşılaşması sonucunda belirlendi. Son dönemde oldukça iyi performans göstermeye başlayan genç yetenek Dominic Thiem, yine son dönemde iyi performans gösteren Goffin karşısında daha iyi olan taraftı. İlk iki setin iki raket arasında bölündüğü bu maçı 4-6 7-6(7) 6-4 6-1’lik 4 sette kazanmayı başaran Thiem, kariyerindeki ilk Grand Slam yarı finalinde dünya 1 numarası Novak Djokovic’in rakibi olmayı başardı.


Kadınlarda ise dünya 1 numarası Serena Williams ise çeyrek finaldeki rakibi Yulia Putinseva karşısında oldukça zorlu anlar yaşadı. Dördüncü turda Elina Svitolina’yı 6-1’lik iki setle çok rahat bir şekilde geçen Serena, bu maça ise ilk seti kaybederek başladı. Serena sonrasında ise biraz toparlanınca son iki seti alarak elenmekten kurtuldu. Maçı 5-7 6-4 6-1 ile kazanan son şampiyon Serena, böylece adını yarı finale yazdırmış oldu.


Serena’nın yarı finaldeki rakibi ise Kiki BertensTimea Bacsinszky mücadelesinin galibi olacaktı. Kariyerinin ilk Grand Slam çeyrek finalini oynayan Kiki Bertens, 8 numaralı seri başı Timea Bacsinszky karşısında pek zorlanmadan, 7-5 6-2 ile kariyerinin ilk Grand Slam yarı finaline yükseldi. Yarı finale gelirken turnuvanın önemli seri başlarını (3, 8, 15 ve 28) yenerek müthiş bir performans gösteren Hollandalı Bertens, Hollanda’nın 39 yıldır ilk Grand Slam yarı finalisti olarak da tarihe geçti. Bu müthiş çıkışının ardından yarı finaldeki rakibi ise Serena Williams olacak.


Üst üste 3. Roland Garros çeyrek finalini oynayan Garbine Muguruza ise çeyrek finalde tıpkı Kiki Bertens gibi turnuvada önemli sürprizlere imza atmış bir isim olan Shelby Rogers ile karşılaştı. Pironkova ve Kvitova gibi önemli isimleri turnuvanın dışına iten Rogers bu maça da oldukça iyi başlamış ve ilk sette servis kırma avantajı ile 4-2 öne geçmişti. Ancak maçın devamında tam anlamıyla müthiş bir Muguruza izledik. Oyuna tamamen ağırlığını koyan Muguruza ilk sette önce durumu eşitledi, sonra da önemli bir noktada servis kırarak seti 7-5 ile noktaladı. İlk seti hanesine yazdırdıktan sonra iyice rahatlayan Muguruza, ikinci sete de fırtına gibi başladı ve bir anda 3-0 öne geçti. Ancak Rogers’tan buna hemen bir cevap geldi ve o da geri servis kırarak durumu 3-3’te dengeye getirdi. Bunun üzerine tekrar servis kıran Muguruza bu sefer hata yapmadı ve seti 6-3’le bitirdi. Maçı iki sette kazanmayı başaran Muguruza son üç yıldır üst üste çeyrek final görmesinin ardından ilk kez burada yarı finale yükselmiş oldu. Üstelik bu maçtaki oyunu da oldukça etkileyiciydi.



Muguruza’nın yarı finaldeki rakibi ise Samantha Stosur - Tsvetana Pironkova mücadelesinin galibi olacaktı. 2010 yılı Roland Garros finalisti Stosur 4-2 geriye düştüğü ilk seti 6-4 kazanarak setlerde öne geçmeyi başarmıştı. Oldukça çekişmeli geçen ikinci seti de tie-break sonucunda kazanmayı başaran Stosur, maçı 6-4 7-6’lık iki set sonucunda kazanarak adını yarı finale yazdırdı. Yarı finalde Muguruza ile karşılaşacak olan Stosur bu maçta da tüm turnuvada olduğu gibi çok agresif bir tenis oynadı. Ayrıca onu yine böyle oynarken görmek de çok güzel, bir süredir böyle bir performansını görmemiştim ben. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder