14 Nisan 2016 Perşembe

Spor: NBA’de Dün İnanılmaz Bir Gece Yaşandı!


NBA’de dün normal sezonun son maçları oynanacaktı ve iki maç çok dikkat çekiyordu kuşkusuz. NBA efsanelerin arasına adını yazdırmış olan Kobe Bryant, 20 yıllık muhteşem kariyerini noktalayacak son maçına çıkacaktı. Diğer yanda ise efsane olma yolunda emin adımlarla giden muhteşem Stephen Curry’nin takımı Golden State Warriors, bu sezonki 73. Galibiyetini kazanıp NBA tarihine geçmek istiyordu. Birçok anlamda unutulmaz bir gece yaşanacağı belliydi zaten ve öyle de oldu. Hem de sadece NBA veya basketbol adına da değil, spor adına unutulmaz ve tarihi bir gece yaşandı dün.


Spor denince akla gelen ilk şeylerden biri basketboldur herhalde. Peki ya basketbol deyince akla ne gelir? Benim aklıma ilk olarak NBA geliyor mesela. Çünkü ben gençken NBA TV izleyerek büyümüş biriyim. Sadece basketbolu da değil sporu çok sevmeye başlamam da o dönemlerden geliyor muhtemelen. NBA TV’nin ülkemizde yayın yaptığı dönemlerde şunu çok iyi hatırlıyorum: okuldan eve geldiğimde televizyonu merakla açıp kimin maçı olursa olsun izlemek isterdim. Çocukluğuma dair en unutmadığım şeylerden biri de budur herhalde. Sonrasında kanalın yayını bitince ben de NBA’den biraz kopmuştum aslında. Ancak tabii ki asla kopmadım, her zaman az da olsa takip etmeye çalıştım muhteşem şovlara, inanılmaz mücadelelere sahne olan bu müthiş ligi. Dün de işte çok özel bir gündü bu lig adına.


Nasıl basketbol denince aklıma NBA geliyorsa NBA denince de aklıma ilk olarak bir adam geliyordu hep: Kobe Bryant. Bana hangi takım diye sorsanız da mesela Lakers derdim her zaman için, bunun nedeni de Kobe’ydi. Ve dün bana hem basketbolu, hem NBA, hem de Lakers’ı çok sevdiren o muhteşem adam “Mamba” son maçına çıktı. Bu maçı izleyen kimsenin unutmayacağı belliydi zaten ancak Kobe de herkesi son kez kendine hayran bırakmaya hazır bir şekilde çıkmıştı parkeye adeta.


Son maçında Utah Jazz karşısına çıkan Kobe, Los Angeles’taki maçta adeta bir şov yaptı ve tam 60 sayı attı. Efsane isim Kobe Bryant’ın bu inanılmaz performansı ile Lakers maçı 101-96 kazanmayı başardı. Veda maçında 60 sayı atmayı başaran Kobe, 2009’dan beri ilk kez 50+’lık bir performans göstermiş. Ayrıca Kobe, 60 sayısıyla bu sezon bir maçta en çok sayı atan oyuncu olmayı da başardı. Ne denilebilir ki Kobe’nin vedası kendisine çok yakışır bir veda oldu kesinlikle.


20 yıllık kariyeri boyunca sadece Lakers’ta oynayan Kobe, tam 5 kez şampiyonluk kazanmış ve üst üste 15 kez olmak üzere 18 kez de All-Star’a seçilmişti. Kariyeri boyunca daha birçok başarısı ve rekoru bulunan Kobe bir kez normal sezonda (2008), iki kez de play-off’larda (2009, 2010) olmak üzere üç kez de MVP yani en değerli oyuncu seçilmişti. Kobe, Lakers’ta geçirdiği 20 yılla birlikte bir takımla en uzun süre oynama rekorunu da bu sene ele geçirmişti. Kobe’yi yıllarca hep severek izledik ve o da bize her seferinde farklı heyecanlar yaşattı. En azından benim onu çok özleyeceğim kesin. Artık diyebileceğim çok az şey kaldı. Her şey için teşekkürler, elveda Mamba!



Bu da NBA yönetiminin bu efsaneyi uğurlamak amacıyla yazdığı mektup:

"Sevgili Kobe,
Teşekkürler.
Tutkun, bağlılığın ve basketbola adanmışlığın için teşekkürler.
Bize 24’ün sadece bir forma numarası değil, en iyi olmak için günde basketbola kendini adaman gereken saat olduğunu gösterdiğin için teşekkürler.
Verebildiğinin en fazlasını verdiğin ve vermeye devam ettiğin için teşekkürler.
Vücudun “hayır” derken, kalbin ve zihnin “evet” dediği ve zorlamaya devam ettiğin için teşekkürler.
Kaybetmeyi reddettiğin ve kazanmak kaderinmiş gibi görünen maçlar için teşekkürler.
Sonsuz motivasyonun için teşekkürler.
Amansız hırsın, saygı ve hürmet dolu oyunun için teşekkürler.
Bize sihir diye bir şeyin olmadığını sadece çok çalışmak diye bir şey olduğunu gösterdiğin için teşekkürler.
Bizi gülümsettiğin, ağlattığın, güldürdüğün, bağırttığın, koltuklarımızdan sıçrattığın ve heyecandan formaları ısırttığın için teşekkürler.
Oyunun hakkını verdiğin, oynanması gerektiği gibi oynadığın için teşekkürler.
20 yıl boyunca bu oyuna her şeyini verdiğin için müteşekkiriz.
Basketbolu sevdiğin için teşekkürler.
Sevgilerimizle,
NBA."


Dün bir efsane veda ederken efsane bir takım da NBA’de normal sezonda en çok maç kazanan takım olma rekorunu kırdı. Dediğim bu efsane takım, NBA’in şu anki yenilmez takımı konumundaki Golden State Warriors. Zaten az çok basketbolla ilginiz varsa Golden State Warriors’ın geçen sezonki şampiyonluğundan, bu sezonki dillere destan performansından ve tabii ki harika çocuğu Stephen Curry’den haberiniz vardır. Yoksa da o zaman gelin ben size bu inanılmaz sezonun kısa bir özetini geçeyim. Ama ilk önce rekordan bahsetmek de lazım. NBA’de normal sezon 82 maçtan oluşur. NBA tarihinin en iyi normal sezon istatistiği ise düne kadar 72 galibiyet, 8 mağlubiyetlik unutulmaz bir sezon geçirmiş olan Michael Jordan’lı Chicago Bulls’a aitti. Stephen Curry’li Golden State Warriors ise sezonun son maçına aynı istatistikle çıkıyordu ve bu maçtan galip ayrılmaları halinde inanılmaz bir rekorun sahibi olacaktı. Sonuç olarak Memphis Grizzlies’i 125-104 mağlup etmeyi başaran Golden State Warriors, normal sezonu 73 galibiyetle bitirerek tarihi bir sezon sonucunda rekor kırmayı başardı. Bu rekor bir daha kırılır mı veya kırılırsa ne zaman kırılır bilmiyorum ama tek bildiğim şey 2015/2016 sezonundaki Golden State Warriors’ın tarihin en iyi takımlarından biri olduğu, hatta belki de en iyisi. Bu arada rekorla ilgili ilginç bir detay da takımın koçu Steve Kerr’in o efsane Chicago Bulls sezonunda da takımda oyuncu olarak yer alması. Yani bir anlamda Kerr kendi rekorunu kırdı da denilebilir.


Şimdi de biraz Golden State Warriors’ın ya da Dubs’ın bu tarihi sezonundan bahsedeyim. Geçen sezonun MVP’si Stephen Curry ve şampiyonu da Golden State Warriors olmuştu. Dubs, bu sezona da 24-0’lık akıl almaz bir galibiyet serisiyle başlamıştı. Bu da zaten en iyi sezon başlangıcı olmuştu. Ayrıca sezon boyunca hiçbir takıma iki kez kaybetmeyen Dubs, hiç art arda iki maçta mağlubiyet yaşamadı ve NBA tarihinde art arda mağlubiyet yaşamamayı başaran ilk takım oldu. Dubs, evinde aylarca maç kaybetmeyip iç sahada 54 galibiyet kazanarak Chicago Bulls’un 1995-1996 sezonundaki 44 galibiyetlik performansı geçmeyi de başardı. Dubs ayrıca bu sezon 1077 üç sayı bulmayı başararak 1000 üç sayı barajını geçmeyi başaran ilk takım konumuna da geldi.


Golden State Warriors’la ilgili daha söylenecek çok söz var ancak biraz da en önemli oyuncusu olan Stephen Curry’nin bu sezon kırdığı inanılmaz rekorlarda bahsetmek istiyorum. Takımın harikalar yaratan yıldızı bu sezon geçen sezon kendisini MVP seçtiren muhteşem performansını arkada bırakacak daha harika bir performansa imza attı ve birçok rekor kırdı. Curry, bu sezon attığı 402 üçlükle bir sezonda 400 barajını geçen ilk oyuncu olurken geçen sezondan kendisine ait olan 286 üçlük rekorunu da geliştirmiş oldu. Oklahoma City Thunder ile 27 Şubat'ta oynanan mücadeleyi ise 16'da 12’lik üç sayı isabetiyle tamamlayan Curry, Kobe Bryant ve Donyell Marshall'a ait bir NBA maçında en fazla 3 sayılık basket atan oyuncu rekoruna da ortak olmayı başardı. Curry ayrıca Kyle Korver'a ait normal sezonlardaki 127 maçlık 3 sayı çizgisinin gerisinden arka arkaya en az bir isabet bulma rekorunu da 152 maça taşıdı. Golden State Warriors ne kadar muhteşemse Stephen Curry de o kadar muhteşemdi.


Golden State Warriors’ın bu sezonki başarısında Stephen Curry’nin büyük bir katkısı olsa da aslında takımın mutlaka bilinmesi gereken muhteşem bir üçlüsü var: Stephen CurryKlay ThompsonDraymond Green üçlüsü. Bu üçlü sezon boyunca müthiş işler çıkardılar. Açıkçası ben Golden State Warriors’ı doğru düzgün ilk olarak geçen sezonki play-off’larda izlemeye başladım ve bir anda izlemekten en keyif aldığım takımlardan biri olmayı başardı Dubs. Steve Nash’li Phoenix Suns ve Kobe Bryant’lı LA Lakers’tan beri en sevdiğim takım Stephen Curry’li Golden State Warriors oldu sanırım. 

Sonuç olarak gördüğünüz gibi 13 Nisan 2016 tarihi dillere destan bir gece oldu NBA'de.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder