26 Şubat 2016 Cuma

Arşiv/Müzik: Johnny Cash [The Man in Black]


Tüm zamanların en büyük müzisyenlerinden biri olan Johnny Cash, 1932 yılında bugün dünyaya geldi. Ben de bugün en sevdiğim müzisyenlerden biri olan Johnny Cash’i anmak istedim. Karizmatik olduğu kadar içten ve çok da samimi olan efsane müzisyen şarkılarıyla beni her zaman çok etkilemeyi başarmıştı. Hem sizi mutlu edip yüzünüze bir tebessüm yerleştirmeyi sağlayan hem de hüzünlü şarkılarıyla sizi tam anlamıyla etkisi altına almayı başaran “Siyah Giyen” bu büyük ikon her türlü duyguya müthiş bir şekilde hitap edebilen nadir sanatçılardan biriydi.


Her şarkısında sizi farklı bir şekilde etkileyen Cash, bunu inanılmaz şarkıları nasıl yaratmış olabilir ki diye düşünüyorsanız. Bu birçok şey yaşayıp geçirmesinden kaynaklanıyor. Yaşamı boyunca hem kendisine hem geri kalan her şeye olan bakış açısını değiştiren bir sürü olay yaşayan Johnny Cash’in şarkılarının oluşumuna etki eden yaşamına biraz değinmek istiyorum öncelikle. Çocukken annesinin etkisiyle müziğe başlayan Cash, çocukluk yıllarında kardeşinin talihsiz bir kaza ile yaşamını kaybetmesinden çok etkilenmiş ve yakınlarına göre bu olayın etkisini hiç üzerinden atamamış. İlerleyen yıllarda ise ünlü olmaya başladığı dönemde uyuşturucu sorunu yaşamış olan Cash, bu sorununu ise büyük aşkı June Carter’ın yardımıyla atlatmıştır. Sonrasında June Carter’la evlenip ölene kadar da beraber kalan Cash, eşiyle uzun yıllar dünyayı dolaşıp birçok konser vermiştir.


Zamanında Elvis Presley gibi büyük isimlerle de arkadaşlık etmiş olan ve ilerleyen yıllarda “Siyah Giyen Adam” olarak anılmaya başlayacak olan Johnny Cash, sonraları ise simgesi haline gelen siyah takım elbisesini sırtından çıkarmayacaktı. 


Bu konuyla ilgili ilk eşi Vivian ile arasında meşhur bir konuşma da geçmiştir. İlk stüdyo kaydını yapmak üzere siyah takımını giydiğinde Vivian’ın;
“Neden simsiyah giyindin? Cenazene gidiyor gibisin!” demesi üzerine Cash şu meşhur cevabı vermiştir:
“Belki de cenazeme gidiyorumdur.”


Gür sesli, karizmatik “Siyah Giyen Adam” kariyeri boyunca 96 albüm ve 1500’ün üzerinde şarkı kaydetmişti. Gördüğünüz gibi tüm zamanların en üretken müzisyenlerinden de biri olan Cash birçok inanılmaz şarkısının yanında Depeche Mode’dan Personal Jesus, U2’dan One ve Nine Inch Nails’tan Hurt dahil olmak üzere müthiş cover’lara da imza atmıştı. Johnny Cash, sadece Folsom Prison’da verdiği müthiş konserle bile efsane olmayı hak ediyor bence ki o konserde kaydettiği albüm At Folsom Prison da tüm zamanların en önemli konser albümlerinden biri olarak gösterilir. (Üstteki fotoğraf da o müthiş konserden!) Ayrıca en ünlü olduğu dönemde bile konserlerine her zaman “Merhaba, Ben Johnny Cash” gibi sade bir takdimle başlamış Cash, bu da ne kadar alçakgönüllü biri olduğunu gösteriyor bence.


Bu gibi nedenlerden dolayı çok seviyorum işte Johnny Cash’i. Cash hakkında daha da fazla şey
öğrenmek isterseniz adını ünlü şarkılarından birinden alan biyografi özelliği taşıyan Walk The
Line isimli filmi izlemenizi öneririm Bizler gibi yaşamı boyunca birçok şey yaşamış olan karizmatik,
gür sesli ve siyah giyen bu müthiş adam herkesin yaşayabileceği bu olayları ve herkesin yapabileceği
hataları şarkılarıyla bize aktarmayı başarmıştı. Artık aramızda değil belki ancak arkasında bıraktığı
müthiş mirası ve müziği uzun yıllarca unutulmayacaktır.


Bu yazımı da Johnny Cash’in en sevdiğim şarkılarından oluşturduğum bir liste ile bitirmek
istiyorum.

İlk yazdığı şarkılardan biri olan Five Feet High and Rising'i 1937 yılında tarlalarının sürekli olarak
sel baskını ile mahvolmasından esinlenerek yazmıştır. Şarkı da aşağı yukarı "iki metre ve daha da
yükseliyor" anlamına gelmektedir zaten.


Ring of Fire, eşi June Carter tarafından yazılmış olan ve Carter'ın Cash'le olan ilişkisinin temel
alan ve bu ilişkiye ithafen yazılmış bir şarkıdır.


Get Rhythm ise beni her dinlediğimde mutlu etmeyi başaran oldukça güzel ve tempolu bir şarkı.


Rock Island Line ise Cash'in tam anlamıyla bir hikaye anlattığı ve gitarı çalış hızını da hikayenin
gelişimine uydurduğu müthiş bir şarkı.


Cry! Cry! Cry! ise Cash'in ilk önemli başarıyı yakalayan şarkısıdır belki de.


Folsom Prison Blues, en ünlü şarkılarından biridir hiç kuşkusuz ve efsane iki konser verdiği Folsom
Hapishanesi'deki mahkumlar için yazılmış gibiydi. Hapisteki hayat, yalnızlık, mutsuzluk ve bunlara
benzer birçok duyguyu da barındıran bu müthiş şarkıyı kesinlikle dinlemelisiniz.



I Walk The LineCash'in en bilinen ve en sevilen şarkısıdır belki de. Cash'in eşine yazdığı bu
müthiş şarkı, daha önce de belirttiğim 2005 yılında çıkan ve Cash'in yaşamını anlatan filme de adını
vermişti.



Man in Black, en sevdiğim şarkılardan biridir ve ayrıca Cash'in siyah giyimiyle aldığı takma
isimdir.


Eşi June Carter ile söylediği en ünlü şarkılardan biri olan Jackson da oldukça güzel.


U2'un efsaneleşmiş şarkılarından biri olan One cover'ını ise en az şarkının orijinal hali kadar severim.


Depeche Mode'un en sevdiğim şarkılarından biri olan Personal Jesus da bir o kadar güzeldir.


Listemde son olarak ise Cash'in en iyi cover'ını paylaşayım dedim. Nine Inch Nails’ın Hurt isimli
şarkısının cover'ı tek kelimeyle inanılmaz bence. Şarkının kendisinde hissedilen hüzün ise klibine de
yansıyor. Gördüğüm en üzücü kliplerden biri bu kesinlikle. Hem eşi June Carter'ın hem de
kendisinin yer aldığı, eskilerden de kesitler gösterilen ve tüm zamanların en iyi video klipleri arasında
gösterilen bu müthiş klip, Cash'in son klibi olma özelliğine de sahip. Aslında bu klip aslında bir nevi
veda kaydı niteliği taşıyor çünkü bu klibin çıkışından birkaç hafta sonra Cash'in eşi ve ondan 4 ay
sonra da kendisi vefat etmiş. 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder