Turnuvanın son gününde tek erkeklerde
şampiyon belli olacaktı. Finalde oyunları birbirine benzer olan ve aynı zamanda iki iyi
de arkadaş olan dünya 1 ve 2 numaraları karşı karşıya geliyorlardı. Şu anda
turda bulunan en iyi, en formda oyunculardan ikisini karşı karşıya getiren
final her anlamda tarihi bir sonuca sahip olacaktı. Şu an turun net olarak en
iyi oyuncusu olan dünya 1 numarası Novak
Djokovic burada 6. finalinde 6. şampiyonluğunu
elde etmek istiyordu ve böylece tek erkeklerde en çok Avustralya Açık şampiyonluğu yakalamış olan Roy Emerson’ın rekoruna ortak olabilecekti. Dünya 2 numarası Andy Murray ise zorlu geçen bu iki haftanın sonucunda 5. Avustralya Açık finalinde ilk
şampiyonluğunu elde etmek ve böylece 1934
yılından sonra Avustralya Açık’ı
kazanan ilk Büyük Britanyalı olarak tarihe geçmek istiyordu. Ancak Murray’nin işi hiç kolay olmayacaktı
çünkü karşısında onu burada çıktığı finallerin üçünde mağlup etmeyi başaran, dünyanın
şu anki en iyi oyuncusu Novak Djokovic vardı. Çok çekişmeli ve heyecanlı
geçmesi beklenen maç ise bekleneni pek de vermedi bence.
Maç Djokovic’in
servisleriyle başladı. Murray bu
oyunda çok agresifti. Bunun etkisiyle servis kırma puanı da yakalamıştı ancak Djokovic bu oyunu alarak sette 1-0 öne
geçti. Bir önceki kritik oyunda servisine tutunmayı başaran Djokovic, bir sonraki oyunda da servis
kırma puanları yakaladı ve bunlardan birini değerlendirince servis kırdı. Bunun
üstüne kendi servis kırma oyununu da kazanan Djokovic, bir anda durumu 3-0 yaptı. Maça iyi başlasa da ilk iki
kritik oyunu da kaybeden Murray ise
bu noktadan sonra biraz oyundan düşmüş görünüyordu ve bir kez daha servis
kırdırdı. Djokovic, ikinci servis
kırma ile 5-0 öne geçmeyi başardı. Setin sonlarına doğru ise Murray’den biraz direnç geldi ve
maçtaki ilk servis oyununu kazanarak durumu 5-1 yaptı. Bunun üzerine Djokovic’i set için servis attığı oyunda
da rahatsız eden Murray 2 kez set
puanı da çevirse seti kaybetmekten kurtulamadı. Seti 6-1 ile kazanan Djokovic, bu sette yarı finalde Federer karşısında ilk iki sette
sergilediği müthiş performansa yakın bir performansla oynadı. Murray’nin de ilk iki oyundan sonra performansının
düşmesiyle beraber seti rahat kazanmış oldu.
İkinci set ise Murray’nin servisleriyle başladı. İlk setin aksine bu sete servis oyununu
kazanarak başlayan Murray 1-0 öne
geçti. Djokovic de kendi servis
oyununu kazanarak durumu 1-1 yaptı. Murray’nin
sonraki servis oyunu ise maçın en çekişmeli oyunlarından biri oldu. Yaklaşık 12
dakika süren oyunda Djokovic 4 servis
kırma puanı yakalasa da Murray
bunların hepsini çevirerek oyunu hanesine yazdırdı ve 2-1 öne geçti. Durum 3-3’e
gelene kadar iki raket de servis oyunlarına tutundular. Sonra ise Djokovic servis kırarak durumu 4-3
yaptı ancak bu avantajını çok koruyamadı. Sonraki oyunda hemen servis kırmayı
başaran Murray sete bir kez daha
denge getirdi. Djokovic bir sonraki
oyunda yine servis kırma puanları yakalasa da Murray bu sefer rakibine izin vermedi ve sette 5-4 öne geçti. Bunun
üstüne kendi servis oyununu kazanan Djokovic
ise durumu 5-5 yaptı. Bir sonraki oyun ise Murray
için rahat başlamıştı hatta 40-0’a getirip 3 oyun puanı da yakalamıştı Murray. Ancak Djokovic üst üste 4 puan kazanarak bu kririk oyunda servis kırma
puanı elde etti. Elde ettiği bu puanı kullanmayı da başaran Djokovic, setin tam sonunda 6-5 öne
geçerek önemli bir avantaj elde etmeyi başardı. Djokovic’in set için servis atmaya geldiği oyunda ise önemli bir
direnç gösteren Murray servis kırma
puanı yakaladı. Ancak Djokovic bu
önemli noktada hata yapmadı ve seti 7-5 ile kazanmayı bildi. Bu sette Murray oyununu ilk sete göre çok daha
yükseltmişti. Ancak daha dengeli geçen bu seti kritik noktaları çok daha iyi
oynayan Djokovic kazandı.
İlk iki seti kazanmasının ardından oldukça
rahatlayan Djokovic, üçüncü sete de
servis kırarak başladı ve 2-0 öne geçti. Kendi servis oyununu kazanıp durumu
2-1 yapan Murray, sonraki oyunda
servis kırma puanı da yakalasa da bunu değerlendiremeyince durum 3-1 oldu.
Bunun üstüne bir kez daha kendi servisini kazanan Murray seti 3-2’ye getirdi. Bir sonraki oyunda yine servis kırma
puanları bulan Murray bu sefer
bunlardan birini değerlendirmeyi başarınca seti dengeye getirdi. Sonra kendi
oyununu da kazanan Murray, durumu
4-3 yaparak sette ilk kez öne geçmiş oldu. Setin devamında ise iki raket de güçlü servis
oyunları oynadılar ve set tiebreak’e gitti. Tiebreak’te ise Murray set boyunca gördüğümüz iyi servislerini gösteremedi. Murray’nin 2 kez çift hata yaptığı bu
tiebreak’te durum 6-1’e gelince Djokovic
üst üste 5 maç puanı yakaladı. Murray
bunların ikisini çevirse de üçüncüyü kullanan Djokovic tiebreak’i 7-3 ile kazandı. Bu seti de 7-6 ile kazanan Djokovic, 2 saat 52 dakikalık bu maçın
sonunda 6. kez Avustralya Açık’ta şampiyon
olmayı başardı.
Geçen sezonun başında Doha’da çeyrek finalde Ivo
Karlovic’e elendikten sonra katıldığı tüm turnuvalarda final görmeyi
başaran Djokovic, burada da finale
çıkarak o inanılmaz performansını bu sene de devam ettireceğini göstermişti
zaten. Burada finalde dünya 2 numarası Andy
Murray, karşısında en iyi oyununu oynamasa
da 3 setlik bir maç sonucu galip gelmesi de bunu fazlasıyla gösteriyor zaten. Bugünkü
maçta kesinlikle en iyi performansını görmedik ama bu bile yetti çünkü maçın kritik
noktalarında çok sağlam, çok sakindi ve nasıl oynaması gerektiği konusunda hiçbir
şüphesi bile yoktu. 2011’deki müthiş sezonunun daha iyisini 2015’te ortaya koymayı başaran Djokovic, bu çok özel sezonda Doha
hariç katıldığı 15 turnuvanın hepsinde finale çıkmayı başarmış ve 11’inde de şampiyon
olmuştu. Bu 11 şampiyonluğun içinde 3 Grand
Slam (Avustralya Açık, Wimbledon, Amerika Açık), 6 Masters
turnuvası (Indian Wells, Miami, Monte Carlo, Roma, Shanghai, Paris), 2 ATP 500 turnuvası
(Pekin ve Dubai) ve bunlara ek olarak bir de ATP Sezon Sonu Şampiyonası
vardı.
Djokovic, 2015’teki bu inanılmaz performansının, tarihi
sezonunun ardından bu seneye de katıldığı iki turnuvada şampiyon olarak
başladı. Sezonun başında katıldığı ilk turnuvada Doha finalinde Rafael Nadal’ı inanılmaz bir performans
sergileyerek yenen Djokovic, Melbourne’deki
6. finalinde de yine kupaya uzanarak çok önemli bir başarıya imza attı. 6. Avustralya Açık zaferini elde eden Djokovic, efsane Avustralyalı tenisçi Roy Emerson’ın tek erkeklerde en çok Avustralya Açık şampiyonluğuna sahip
olma rekorunu ortak olurken kariyerinin 11 Grand
Slam şampiyonluğunu da elde etmiş
oldu. 11. şampiyonlukla iki efsaneyi, Rod
Laver ve Bjorn Borg’u da yakalamayı
başaran Djokovic, şu anda Roger Federer (17), Rafael Nadal (14) – Pete Sampras (14) ve Roy Emerson (12) gibi efsanelerin arkasında bulunuyor. Şimdiden bir
efsane olmayı başarmış Djokovic, bu
sene bu listede daha da üstlere çıkacak gibi görünüyor. Dünya 1 numarası bugün
de şampiyon olarak son dört Grand Slam’in
hepsinde şampiyonluk yaşamayı başarmış oldu. Geçen sene sadece Federer, Murray, Wawrinka ve Karlovic’e yenilen Djokovic’i bu sene kim durdurabilecek ya da durduran olacak mı bekleyip
göreceğiz.
Andy Murray’den de biraz bahsetmek gerek
tabii ki. Dünya 2 numarası daha önce burada finalde 3 kez mağlup olduğu Djokovic’e 4. kez mağlup oldu. Melbourne’de
her zaman çok iyi bir performans gösteren Murray,
5. finalde de kupaya ulaşamadı. Ancak bu sefer onun da tıpkı Djokovic gibi en iyi oyununu oynamadığını
söylemeliyim. Murray maç boyunca özellikle
de kritik noktalarda karakterine hiç uymayan forehand basit hataları yaptı. Murray’nin oyunu Djokovic’inkine çok benzeyen bir oyun hatta ikisinin oyunları
arasında çok küçük farklar var ancak Djokovic
her alanda Murray’den biraz daha iyi
diyebilirim. Murray bugün puan
vuruşu konusunda rakibine 40-31’lik bir üstünlük sağlasa da basit hatalarında
da 65-41’lik bir üstünlüğü vardı ve böylece teniste çokça gördüğümüz gibi daha
fazla puan vuruşu yapan değil de daha az basit hata yapan galip gelmiş oldu. İyi
bir başlangıç yaptığı ilk seti 6-1 ile kaybedip geriye düşmesine rağmen maçı
bırakmayan Murray, sonuna kadar
savaşarak 2. ve 3. sette daha çekişmeli ve daha heyecanlı bir maç izlememizi
sağladı. Murray’nin bu özelliği
sayesinde de en başarılı olduğu Grand
Slam olarak nitelendirebileceğimiz Avustralya
Açık’ta ileride şampiyon olabileceğine de kesinlikle inanıyorum. Zaten burada
şampiyon olmayı en çok hak eden isimlerden biri de Murray bence.
:)
YanıtlaSil