9 Eylül 2015 Çarşamba

Spor: 2015 Amerika Açık 9. Günün Ardından


Turnuvanın 9. Gününde teniste son 20 yıla damga vurmuş, hatta tenis tarihi değiştirmiş iki muhteşem sporcu karşı karşıya geldi. İkisinin de benzer bir oyunu vardı: çok iyi servisler, güçlü ve agresif vuruşlar. Bu iki müthiş tenisçi arasında çok uzun zamandır devam eden bir rekabet de vardı. Bahsettiğim bu iki müthiş sporcu Serena Williams ile Venus Williams. Bu ikili bazen rakip, bazen takım arkadaşı olsalar da her şeyden önce kardeşler. İşte bu rekabetin bu kadar özel olmasını sağlayan da bu olsa gerek.
Tenis tarihine adını yazdırmış Williams kardeşleri bu sene Wimbledon’da da görmüştük. Wimbledon’daki maç çok çekişmeli geçmemişti belki ama kesinlikle çok kaliteli bir tenis vardı kortta. 27. karşılaşmalarında, kendi evlerinde muhteşem bir atmosferde müthiş bir maç izlettiler bize bir kere daha.  Bu maç ile bu sene Wimbledon’da oynadıkları maç arasındaki en önemli fark Venus’ın bu turnuvada yakaladığı müthiş formuydu. Venus’ı yıllardır bu kadar iyi oynarken görmemiştim ben gerçekten çok iyi oynuyor. Serena ise turnuvadaki 2 maçında biraz zorlanmıştı ancak son maçında gerçek Serena geri dönmüştü. Hem de tam zamanında.


Maçın ilk birkaç oyununda hem Serena hem de Venus çok iyiydiler. Ancak çok kaliteli bir oyunun olduğu ilk seti 6-2’lik skorla kazanan Serena oldu. İlk sette farkı belirleyen en önemli faktör ikinci servislerde Serena’nın biraz daha iyi olmasıydı. İkinci sette ise Venus’ten çok daha iyi servisler gelmeye başladı, e zaten çok iyi return’leri de vardı. Bunların sayesinde ikinci sette oyuna ağırlığını koyan Venus oldu ve seti 6-1 ile kazandı. Üçüncü set ve final setine ise Serena çok iyi bir başlangıç yaptı ve daha setin başında servis kırma avantajı yakalayarak 3-0 öne geçti. Setin başında yakaladığı bu avantajı set sonuna taşıyan Serena, seti 6-3 ile almayı başardı ve yarı finale yükseldi. Ancak Serena da Venus de şu anda çok üst düzey tenis oynuyorlar. Ve her zamanki gibi Williams kardeşlerin bu maçı da çok çekişmeli, duygu yüklüydü ve çok kaliteli bir tenis oynandı. 


Serena Williams’ın yarı finaldeki rakibinin belirlendiği maçta ise Roberta Vinci ile Kristina Mladenovic karşı karşıya geldiler. Eugenie Bouchard’ın turnuvadan çekilmesinin ardından dördücü turda maç oynamadan çeyrek finale yükselmiş olan Roberta Vinci, Kiki Mladenovic’i 6-3 5-7 6-4’lük setlerle geçerek yarı finale yükseldi.


Turnuvanın son şampiyonu Marin Cilic, çeyrek finalde Jo-Wilfred Tsonga ile karşılaştı ve bu ikili turnuvanın en uzun maçlarından biri oynadılar. Maçta ilk iki seti 6-4 6-4 ile alan son şampiyondu. Ancak turnuvada şu ana kadar müthiş oynamış olan Tsonga pes etmedi ve sonraki iki seti 6-3 7-6 alarak maçı final setine uzattı. Final setini ise 6-4 ile Cilic aldı. Böylece yine bir maraton maç kazanan son şampiyon, yarı finale yükselmeyi başardı.


Dünya 1 numarası Novak Djokovic’in çeyrek finaldeki rakibi ise İspanyol Feliciano Lopez’di. Çoğu İspanyoldan farklı olarak servis-vole oyunu oynayan Lopez bu maçta da çok iyi bir oyun ortaya koydu. Ancak Djokovic hata yapmadı ve biraz zorlansa da maçı 6-1 3-6 6-3 7-6’lık 4 sette kazanmayı başardı. Yarı finale yükselen Djokovic’in rakibi son şampiyon Marin Cilic oldu.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder