Bugün
sezonun son Grand Slam’i Amerika Açık başlıyor. Bu sene tarihi
anlara sahne olması muhtemel olan bu çok özel turnuvanın favorilerinden, muhtemel
eşleşmelerinden, sürpriz yapabilecek isimlerden ve kuralardan bahsedeceğim bu
yazımda. Turnuva boyunca da her gün önemli maçları ve gelişmeleri paylaşmaya
çalışacağım. Son yıllarda efsane maçlara ve müthiş rekabetlere sahne olmuş Amerika Açık’ın bu seneki en önemli
hikayesi dünya 1 numarası ve tüm zamanların en iyi tenisçisi (hatta tüm
zamanların en iyi atleti) diyebileceğimiz Serena
Williams’ın 2015’te Avusturalya Açık, Roland Garros ve Wimbledon’dan
sonra bu turnuvayı da kazanarak “True
Grand Slam” yapıp yapamayacağı olacak şüphesiz. Turnuvanın bu seneki
favorilerinden bahsederek başlamak istiyorum.
Erkeklerde
benim bu sene şampiyonluk için en fazla şansa sahip olarak gördüğüm isim Roger Federer. Federer, en son 2012’de Wimbledon’ı kazansa da geçen sene ve bu
sene yine Wimbledon’da final görerek
Grand Slam hasretini gidermeye de
çok yaklaşmıştı. Son zamanlarda mükemmele yakın bir performansa sahip olan Ekselansları New York’a müthiş bir
formda geldi. Ekselansları en son Amerika
Açık’a hazırlık için oynadığı Cincinnati
Masters’ı senenin en iyi oyuncularından ikisini sırasıyla Andy Murray ve Novak Djokovic’i yenerek kazanmıştı. Turnuvada neredeyse hatasız
oynayan Federer, iki rakibine karşı
da kusursuz bir oyun ortaya koydu, ayrıca turnuva boyunca bir kez bile servis
kırdırmadı. Bu sene Wimbledon’da da mükemmel maçlar çıkartmış olan Federer, bu müthiş formuyla turnuvanın en büyük favorisi konumunda bence.
Dünya
1 numarası Novak Djokovic ise Djokovic’i Djokovic yapan muhteşem 2011
yılının ardından kariyerinin en iyi senesini geçiriyor. Hatta belki 2011’den bile iyi olabilir bu sene. Bu
sezon tenisteki tüm önemli turnuvalarda final oynamayı başaran Djokovic’in toplam 10 finali ve 6 şampiyonluğu
var. Bu 6 şampiyonluğun 2’si Grand Slam
ve 4’ü de Masters şampiyonluğu. Bu sene
Nole; Avusturalya Açık, Indian
Wells Masters, Miami Masters, Monte-Carlo Masters, Roma Masters ve son olarak da Wimbledon’u kazanarak tenis dünyasını domine
etmiş olsa da, oynadığı son iki Masters turnuvasında
sırasıyla Murray ve Federer’e kaybetmişti. Hem de 1 hafta
içinde! Son zamanlarda her ne kadar en iyi formundaymış gibi görünmese de Djokovic bu seneki turnuvanın da en
önemli favorilerinden biri bence.
Turnuvanın
bir diğer favorisi ise Andy Murray.
Son zamanlarda da iyi bir forma sahip olan Murray,
demin de söylediğim gibi Amerika Açık
için hazırlık olarak görebileceğimiz Montreal’deki Rogers Cup’ta Djokovic’i
yenerek şampiyonluğa ulaşmıştı. Murray,
bu sezon henüz bir Grand Slam şampiyonluğuna ulaşamasa da içinde 1 Masters turnuvası da olmak üzere elde
ettiği 4 şampiyonlukla turnuvayı kazanma şansı yüksek bir oyuncu olduğunu
göstermiş oldu.
Rafael Nadal ise bu sene kariyerinin en
iyi yıllarından birini geçirmiyor bu kesin. Bu sene henüz bir Grand Slam şampiyonluğu bulunmayan Nadal eğer Amerika Açık’ta da şampiyonluğa ulaşamaz ise bu Rafa’nın 2005 yılındaki Roland Garros şampiyonluğu ile başlayan
“her yıl en az bir Grand Slam kazanma”
serisinin de sona ermesi demek olacak. Rafa’nın
şampiyonluk yolundaki muthemel rakipleri ise Milos Raonic, Kei Nishikori ve Novak
Djokovic gibi güçlü isimler. Ancak şüphesiz ki Nadal bu seneki kötü gidişe dur demek ve burada şampiyon olmak
isteyecektir ve bu seneki formuna rağmen Rafa’yı
da turnuvanın favorilerinden biri olarak görüyorum.
Sürpriz
yapabilecek isimler ise bu sene Roland
Garros finalinde Djokovic’i
yenerek şampiyonluğa ulaşmış olan Stan
Wawrinka ve geçen senenin Amerika Açık finalisti Kei
Nishikori bence.
Şimdi
de sıra geldi turnuvanın en önemli ismine, en büyük favorisine, turnuva
tarihinde ilk kez kadınlar finali biletlerinin erkekler finali biletlerinden
önce tükenmesini sağlayan Serena Williams’a.
Sırasıyla 2014 Amerika Açık, 2015 Avusturalya
Açık, 2015 Roland Garros ve en son da Wimbledon’u
kazanan ve böylece aynı yıl içinde olmasa da 4 Grand Slam’i de art arda kazanmayı başararak kariyerinde ikinci kez
“Serena Slam” yapan Serena Williams, 2015 Amerika Açık’ı da kazanıp “True Grand Slam” (“Takvim
Grand Slam’i ” veya “Takvim Slam”) yaparak adını tarihe yazdırmaya
çalışacak. Tarihte kadınlarda bunu yapan sadece Maureen Connolly Brinker
(1953), Margaret Court (1970) ve
Steffi Graff (1988) var. Erkeklerde ise Don
Budge (1938) ve Rod Laver (1962 ve 1969) var. Yeni Serena bunu başarabilirse tarihte bunu
yapabilen 4. kadın tenisçi olacak ve biz de bir yaşayan efsanenin adını tarihe
altın harflerle yazdırmasına tanık olacağız.
Kadınlardaki
bir diğer favori ise Simona Halep. Turnuaya
iki numaralı seribaşı olarak katılan Halep
2014’de Roland Garros finali
görerek ilk Grand Slam şampiyonluğunu elde etmeye çok yaklaşmıştı. Bu sene için
geçen seneki kadar iyi olmasa da Halep son
iki turnuvada final görmeyi başararak senenin genelinden daha iyi bir formda
olduğunu gösterdi.
Daha
önce burada iki kez final oynamış olan Victoria
Azarenka da sakatlıktan dönmesinin ardından eski formuna dönmüş gibi
görünüyor. 2 Avusturalya Açık
şampiyonluğu olan Vika, hala en iyi
seviyesinde olmasa da gittikçe daha iyi olmaya başlıyor gibi.
Son
olarak ise Petra Kvitova’yı da
favori olarak sayabiliriz. 2 Wimbledon
şampiyonluğu olan Kvitova, bu sene
çok istikrarlı bir performans göstermemişti, tabi bu biraz da yakalandığı mononükleoz
hastalığıyla da ilgili olabilir. Ancak Kvitova,
Amerika Açık öncesi son turnuva olan
New Haven’da (kariyerinde 3. kez)
şampiyonluğa ulaştı ve böylece turnuvaya iyi bir formda gelecek.
Kadınlarda
sürpriz yapabilecek isimlerden en önemlisi ise Rogers Cup yarı finalinde Serena
Williams’ı yenmeyi başaran ve sonrada finalde Halep’in sakatlık nedeni ile 3. sette maçı bırakmasının ardından şampiyonluğa
ulaşan 18 yaşındaki Belinda Bencic. Bencic şampiyonluğa ulaşırken Halep ve Serena’nın dışında Eugenie
Bouchard, Caroline Wozniacki, Sabine Lisicki ve Ana Ivanovic gibi önemli ve güçlü isimleri de elemeyi başarmıştı.
Turnuvanın
kuralarından bahsetmeden önce önemli bir gelişmeyi söyleyeyim. Dünya 3 numarası
Maria Sharapova turnuvanın
başlamasına saatler kala turnuvadan çekildiğini açıkladı. Kendi hesabından
açıklama yapan Sharapova, turnuvadan
çekilmesinin nedeninin ise antrenman sırasında bacağından sakatlanması olduğunu
söyledi. Şüphesiz ki Sharapova’nın
çekilmesi turnuvanın gelişimini önemli bir şekilde etkileyecektir.
Turnuvanın
muhtemel eşleşmeleri ise şu şekilde olabilir. Serena Williams, 4. turda Agnieszka
Radwanska, çeyrek finalde ise Karolina Pliskova ya da Rogers Cup’ta yenildiği Belinda Bencic ile karşılaşabilir. Halep’in çeyrek finaldeki muhtemel
rakibi ise bu seneki Roland Garros
finalisti Lucie Safarova. Geçen yılın finalisti Caroline Wozniacki ise çeyrek finale kalması halinde, Petra Kvitova veya bu sene Wimbledon'da ilk Grand Slam finaline çıkan Garbine
Muguruza ile karşılaşabilir. 7 numaralı seribaşı Ana Ivanovic, 10 numaralı seribaşı Carla Suarez Navarro ve geçen seneki müthiş formundan uzak olan Eugenie Bouchard ise ana tablonun aynı
bölümünde yer alıyor. Rafael Nadal
ise 4. turda Milos Raonic ve çeyrek
finalde Novak Djokovic ile
karşılaşabilir. Roger Federer’in
çeyrek finaldeki muhtemel rakibi ise bu sene iyi bir form yakalamış olan Tomas Berdych. Andy Murray ise çeyrek finalde Stan
Wawrinka ile karşılaşabilir. Son şampiyon Marin Cilic ise çeyrek finalde geçen yılın finalisti Kei Nishikori ile karşılaşabilir.
İlk
turdaki dikkat çeken karşılaşmalar ise şöyle:
Ana Ivanovic – Dominica Cibulkova
Roger Federer – Leonardo Mayer
Andy Murray- Nick Krygios
Rafael Nadal – Borna Coric
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder