Geçen hafta pek kayda
değer bir şey yapmadığım için Bu Hafta yazısı yazmamıştım. Bu hafta ise tatile
gitmemden dolayı yine pek birşey yapamadım ama yine de yazacak daha çok şeyim
oldu. (Geçen haftayı da ekledim bu yazıma.)
Ne Okudum ?
Paula Hawkins’in Trendeki Kız adlı romanını
okudum. Kitaba geçen hafta başlamıştım aslında başlarda biraz ağır ilerlediği için
birkaç gün ara verip sonra devam etmiştim. Devam ettikçe heyecan arttı ve kitap
beni daha da içine çekmeye başladı. Konusu da gittikçe daha ilginç hale geldi
ve sonu da tahmin etmediğim bir şekilde bitti ki bu da benim için çok önemliydi
çünkü son zamanlarda okuduğum kitapların sonu genelde tahmin edilebilir
oluyordu. Kitabı özellikle son kısımları sayesinde sevdim diyebilirim.
Ne İzledim ?
The Good Wife’ın ikinci sezonuna devam ettim ve gittikçe daha heyecanlı olmaya başladı.
İkinci sezonun bitmesine az kaldı. Bunun yanında bir de Project Almanac’ı izledim. Bilimkurgu türünde el kamerasıyla
çekilmiş bir film, görüntü kalitesi de gayet iyiydi. Zaman yolculuğu ile ilgili
olan bu filmdeki en önemli özellikleri ise çekim şekli ve efektleriydi. Filmdeki
oyunculukları da beğendim. Filmin sonunu ise aslında pek beğenmemiştim ancak
daha sonra düşününce iyi bir son olduğunu fark ettim. Filmin konusu gerçekten
güzel ama daha iyi işlenebilirdi bence. Neyse bence buna rağmen yine de güzel
ve izlenebilir bir film olmuş.
Ne Dinledim ?
Daha önce Florence and the Machine’in son
albümünü (How Big, How Blue, How
Beautiful) çok sevdiğimi söylemiştim. Bu hafta da grubun ilk albümü olan Lungs’ı dinledim ve onu da çok sevdim.
Albümdeki tüm şarkıları sevdim sanırım, gerçekten çok güzel bir albüm. Hatta son
albümden belki bir tık daha iyi bile diyebilirim ki o albüm de benim
favorilerimden biri olmuştu. (Hadi ikisine eşit diyeyim en iyisi.) Diğer albümü
de dinlerim yakında artık. Bu hafta ayrıca X
Ambassadors’ın Renegades adlı
şarkısını keşfettim. O şarkıyı da Lungs
albümünü de dinlemenizi öneririm. Aşağıya Renegades’i
ve Lungs’dan bir şarkıyı ekledim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder