Bugün normalde kadınlar
finali günü ancak dün havanın kararmasından dolayı ertelenmek zorunda kalınan Djokovic-Murray yarı finali bugün kadınlar finalinden önce tamamlandı. Dün
dörtdüncü sette durum 3-3 iken ertelenmişti maç. 3-3’ten devam eden maçta durum
5-5’e gelene kadar oyuncular servis oyunlarında sıkıntı yaşamadılar. Bir
sonraki oyunda yine çok kritik bu noktada servis kırmayı başaran Murray, sonra kendi oyununda hata
yapmadı ve bu seti de 7-5 kazanarak setlerde durumu 2-2’ye getirdi. Böylece bu
heyecanlı maç, uzun rallilere sahne olan maç final setine uzadı. Son sete çok
iyi başlayan Djokovic bir anda 3-0’ı
buldu. Sonraki servis oyununu kazanan Murray
durumu 3-1’e getirse de Djokovic
sonraki oyunlarda da daha üstün bir oyun ortaya koyarak seti 6-1 kazandı ve
böylece kariyerinde üçüncü kez Roland
Garros finaline yükseldi.
Veee sıra geldi kadınlar
şampiyonunun belirleneceği maça. Dünya 1 numarası Serena Williams turnuvada zor zamanlar yaşadı. Tam 4 maçta geriye
düştü ancak hep sonuna kadar savaştı ve hep kazanmayı bildi. Zaten tarihin en
iyisi olarak görülen bir oyuncu Serena.
Hakkında ne söylesem yetersiz kalır gibi hissediyorum. O yüzden en iyisi
rakibinden bahsedeyim biraz. Lucie
Safarova kariyerinin belki de en iyi oyununu oynuyor burada. Burada hem
tekler hem de çiftlerde finale kalmayı başardı. Muhteşem bir oyun oynayarak iki
eski şampiyonu Ivanovic ve Sharapova’yı devirdi ve finale gelene
kadar oynadığı böyle zorlu maçları hiç set kaybetmeden geçmeyi başardı. Bence bu
iki oyuncudan finale daha zorlu yoldan gelen de Safarova’ydı ama o kadar iyi oynadı ki turnuva boyunca çok da zor
gözükmedi bu yol. Serena ise
turnuvada bir türlü en üst düzey tenisini oynayamadı. Son günlerde hastalığı da
onu çok etkiledi. Hatta günün en çok konuşulan konusu hala hasta olup
olmamasıydı. Bugünkü görüntüsü ise bambaşkaydı Serena’nın sanki final için ayrı bir Serena gelmiş gibiydi. Hastalıktan eser yoktu, kortta çok iyi
hareket ediyordu.
Tarih yazmak isteyen bir
oyuncu ile ilk Grand Slam’ini
kazanmak isteyen bir oyuncunun karşılaştığı bu maçın ilk setinde Serena gerçekten çok iyiydi. Sette 17
dakikada 4-1 öne geçen Serena kendi
servisinde sadece 5 puan kaybetmişti. Setin devamında da rahat görünen Serena seti 31 dakikada 6-3 kazandı. İlk
sette Safarova turnuvadaki müthiş
oyununundan uzak bir görüntü sergiledi ve böylece turnuvadaki ilk setini
kaybetmiş oldu. İkinci sete de çok iyi başlayan Serena 4-1 öne geçti. Bu noktada eminim ki bir sürü kişi artık maç
bitti diye düşünmüştür, ben de dahilim aslında. Ancak Safarova bu noktadan sonra (ve sonunda) turnuvadaki muhteşem performansını
göstermeye başladı. Böylece çok iyi bir direnç göstererek üst üste 4 oyun
kazandı ve seti 5-4’e getirdi. Sonra da Serena
2 oyun kazandı ve 6-5’te maç için servis atmaya geldi ama Safarova burada da direnç göstererek seti tie-break’e uzattı.
Tie-break’te de çok iyi bir performans gösteren Safarova, tie-break’i 7-2 aldı. Seti geriden gelerek 7-6 almayı
başaran Safarova, maçı final setine uzattı. Son sete de iyi giren Safarova 2-0 öne geçti ama Serena hemen cevap verdi. Üst üste 6
oyun kazanmayı başaran Serena seti
6-2 kazandı.
Bu maçta özellikle son
setin son kısmında uzun zamandır oynadığı en iyi maçı oynayan Serena, maçı üç sette kazanarak 3. Roland Garros şampiyonluğuna ulaştı. Bu
şampiyonluk Serena’nın 20. Grand Slam şampiyonluğu oldu ki bu muhteşem bir şey. Ayrıca bu Serena’nın üst üste kazandığı 3. Grand Slam oldu. 2014 sonunda Amerika Açık, 2015 başında da Avusturalya
Açık’ı kazanmayı başarmıştı. Serena’nın
20 Grand Slam’i 6 Avusturalya Açık, 3 Roland Garros, 5 Wimbledon, 6 Amerika Açık’tan
oluşuyor. Son olarak şunu da ekleyeyim. 2012
başından beri oynanan 14 Grand Slam’in
7’sin de şampiyon olan Serena, bu
arada hiç finalde kaybetmedi. Tam anlamıyla yaşayan bir efsane ve müthiş bir
savaşçı Serena, onu İstanbul’da canlı
izleyebilmiş olmaktan dolayı da çok mutluyum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder