Hani bazı filmler vardır, başından sonuna kadar sizi kendine daha çok bağlamayı başarırlar, daha da
heyecanlandırırlar ve zamanın nasıl geçtiğini anlamazsınız ya, Mad Max: Fury Road işte tam olarak
böyle bir filmdi. Bu yılın en iyi aksiyon filminin Avengers: Age of Ultron olacağını düşünmüştüm çünkü o benim uzun
zamandır heyecanla beklediğim bir filmdi ve yani böyle düşünmek için çok
sebebim de vardı doğal olarak. Filmi çok beğendim zaten ama filmden çıkınca
sanki bir şeyler eksikmiş gibi hissetmiştim. Ancak Mad Max: Fury Road böyle değildi. Muhteşem bir film olmuş,
kesinlikle senenin en iyi aksiyon filmi. İleride hatta şimdi de efsane
denebilecek bir film. Mad Max’in
önceki filmlerinden hiçbirini izlemediğim için biraz da bu filmden beklentim de
çok yüksek değildi, tam olarak ne beklemem gerektiğini bilmiyordum ama fragmanını
ilk izlediğimde anladım ki iyi bir film olacaktı. Fakat iyi değil de
muhteşemmiş aslında.
Film çok hızlı başladı ve
hiç hız kesmeden devam etti. Artık biraz sakinleşir diye düşündüğüm her anda
aksiyon daha da arttı. "Yok artık," diye düşündüğüm, ağzım açık izlediğim bir
sürü sahne vardı. Filmi izlerken yanınızdakine filmle ilgili bir şeyler söylersiniz
ya bu filmde ona bile vakit yoktu. Uyarayım, buradan sonrasında biraz spoiler
olabilir.
Önceki filmlerin de
yönetmeni olan George Miller’ın
yönettiği Mad Max serisi
post-apokaliptik türünün en önemli işlerinden. Mad Max: Fury Road’un konusundan biraz bahsedeyim. Meydana gelmiş çok
kötü bir felaket sonrasında dünya su kıtlığı oluşmuştur ve bu yüzden savaşlar
çıkmaktadır. Çılgın insanlarla dolu bu dünyada War Boys isimli bir gruptan kaçarak hayatta kalma mücadelesi veren Max, bir şekilde acımasız yönetici Immortal Joe’dan kaçmakta olan Furiosa ve grubuyla karşılaşıyor. Immortal Joe ise Furiosa’nın ondan çaldıklarını geri alma peşinde.
Filmin görselleri zaten
mükemmeldi. Özellikle bazı sahnelerde daha da iyi görseller vardı. Bunun
yanında müzikleri de mükemmeldi ve sahnelerle o kadar uyumlular ki anlatamam.
Filmin sizi içine çekmesindeki en önemli konu görselliği ile müzikleri zaten.
Tabii önemli bir diğer
nokta da oyunculuklardı. Filmin kadrosunda benim çok sevdiğim bir sürü oyuncu da
var. Başrol konumunda olan Charlize
Theron canlandırdığı Furiosa
karakteriyle yine her zaman olduğu gibi harikalar yaratmış. Güzelliğiyle
herkesi kendine hayran bırakan Theron
bu filmde de Oscar kazandığı Monster
filmindeki gibi bir değişim geçirmiş ve çok güçlü bir kadın karakter yaratmayı
başarmış.
Mad Max karakterini canlandıran Tom Hardy
filmde çok az konuşsa da bakışları ve hareketleriyle çok iyi bir performans
sergilemiş. Karizmatik tavırları, güçlü görüntüsü ve etkileyici sesiyle ileride
önemli bir aksiyon filmi oyuncusu olacağına eminim.
Filmde Theron ve Hardy’nin dışında etkileyici performans sergileyen bir diğer isim
ise benim çok sevdiğim bir diğer aktör Nicholas
Hoult. Yan rol olarak görülebilecek War
Boys üyelerinden biri olan Nux’ı
canlandıran Nicholas Hoult’un
performansı filmdeki en etkileyici performanslardan biriydi. Hoult, karakterinin
deliliğini hareketleri ve mimikleriyle çok iyi yansıtmayı başarmış. İlk olarak Skins dizisindeki Tony rolüyle tanıdığımız Hoult,
Warm Bodies’deki R ve en son X-Men serisindeki Beast
karakterini başarıya canlandırmıştı. Çok farklı rollerde başarılı performanslar
gösteren Hoult, önümüzdeki yıllarda
da iyi performanslarını devam ettirecektir kuşkusuz.
Son olarak şunu söylemek
istiyorum ki filmde aksiyon neredeyse hiç durmuyor ancak çoğu aksiyon filminin
aksine bu filmde konuşulacak bir sürü detay var. Tek yapmanız gereken filmi
dikkatle izlemek. Filmde asıl konu olan delilik ise çok fazla diyaloğa ihtiyaç
duyulmadan film boyunca neredeyse hiç durmayan aksiyonla anlatılmış. Bu
muhteşem başyapıtı kesinlikle izlemelisiniz. Mesela ben diğer filmleri en yakın
zamanda izleyeceğim. Filmin fragmanı da altta.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder